Ediz Hun Klasiği..

Televizyonda kanalları değiştirirken bir Türk filmi gözüme çarptı. En büyük özelliğidir Türk filmlerinin eğer bir baktıysanız muhakkak sonundaki ‘Arzu Film SON’ yazısını görürsünüz. Başrolde Ediz Hun oynuyordu. Hiç dikkatinizi çekti mi bilmem ama Ediz Hun filmlerinin karakteristik bir özelliği var. Genellikle Ediz Hun’un evlenmeyi düşündüğü bir sevgilisi olur. Her şey yolunda gider, birbirlerine çok âşıklardır ama esas oğlanımız sevgilisini hiç tahmin etmeyeceği birisi ile sarmaş dolaş görür ve kızgınlıkla oradan ayrılır. İşte bu sarmaş dolaş kesin bir yanlış algıdan ibarettir. Esas kız olayı anlatmak ister ama Ediz Hun kesinlikle dinlemez. Kız uğraşır didinir ama bir kez bile dinletemez kendini siz ise ‘be adam bir kez dinlesene niye yaptı bunu sana diye belki işin aslı farklıdır ahh Ediz ahh’ dersiniz ve bu olaylar cereyan ederken de esas kız genelde hamiledir ve bunu ona söyleyemez. Sonrasını tahmin ediyorsunuzdur zaten yumurcak doğar bla bla… Benim asıl anlatmak istediğim ise Ediz Hun’un ihanete uğradıktan sonraki tavırları. Efkârından dolayı elinden düşürmediği viski bardağı, kadını nazikçe ettiği hakaretler, başı dik bir şekilde esas kıza sırtını dönmesi ve onu dinlememek için gösterdiği çabalar. Film boyunca dersiniz ‘ahh be abi bir kez dinlesen ablayı ne olur’ evet filmin en sonunda dinler ama aradan 30 yıl geçmiştir. İşte Ediz Hun’u izlerken girdiğim düşünceler hep böyle olmuştur. Bu yönüyle diğer jönlerimizden farklıdır. Diğer jönler başka başka rolleriyle aklımdadır ama Ediz Hun benim için sevgilisini bir kez bile dinlemeyen bebek yüzlü adamdır.