Marksist ekonomik model, emeğin oluşturduğu değerin sadece sermaye sahiplerine kâr olarak geri dönmesini eleştirir. Değeri emek oluşturduğu için mülkiyetin de emeğe ait olması gerektiğini savunur. Bu yüzden özel mülkiyet hakkını kaldırarak sermayenin çalışanlar üzerindeki baskısını sonlandırmak istemiştir. Halbuki özel mülkiyet ve servet birikiminin olmadığı yerde girişimcilik potansiyeli de olmaz. Girişimciler yeni yatırımlar yapamayacağı için çalışanlara... Continue Reading →
Tüketim Ekonomisinden Çıkış
Kapitalist ekonomik modelde, piyasadaki tüm aktörlerin kendi faydalarını düşündüğü ve buna uygun şekilde davrandığı kabul edilir. Herkes kendi çıkarına uygun davrandığı için toplumun genelinde faydanın ve refahın en üst düzeyde olacağı kabul edilir. Örneğin bir sanayici satamayacağı bir şeyi üretmez, bir tüccar da kar edemeyeceği bir şeyi vitrinine koymaz, bir tüketici ise fayda sağlayamayacağı bir... Continue Reading →
İslami Bankacılık
İslami Bankacılığın tanımı çok geniş perspektiflere göre yapılabilir. Genel hatları ile bir tanım yapmak ve özetlemek gerekirse İslami Bankacılık; Tüm ekonomik işlevlerini şeriat hükümlerine uygun olacak şekilde gerçekleştiren, İslam'ın net olarak haram kıldığı ve konvansiyonel bankacılık sisteminin temeli olan faizi hiçbir suretle işlemlerinde bulundurmayan, tüm para hareketlerini mal veya hizmete bağlayan ve bu ticaretten elde... Continue Reading →
İslami Finans
İslami Finans, temeli İslami hüküm ve uygulamalara dayanan, modern sistematiği ise yarım asırlık dönemde inşa edilen, global konvensiyonel finans piyasalara alternatif oluşturma iddiasında bulunan sistematik bir bütündür. İslami Finans sisteminde işlemlerin İslami kurallar çerçevesinde olması en temel niteliğidir. İslami finans, para yönetimini ilmi bir mesele olarak ele alır ve insan yaşamının her anında yer bulur.... Continue Reading →